VENG RADYO CANLI

VENG RADYO CANLI

  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • BÖLGE
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KÜLTÜR SANAT
  • BİLİM
  • YAZARLAR
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • BÖLGE
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KÜLTÜR SANAT
  • BİLİM
  • YAZARLAR
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • BÖLGE
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KÜLTÜR SANAT
  • BİLİM
  • YAZARLAR
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • BÖLGE
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KÜLTÜR SANAT
  • BİLİM
  • YAZARLAR

VENG RADYO CANLI

Anasayfa » Our Authors » ‘Amed Kadın Emek Kültür ve Sanat Buluşması’ yarın başlıyor

‘Amed Kadın Emek Kültür ve Sanat Buluşması’ yarın başlıyor

0
By Veng Haber on 22/05/2025 Kültür Sanat Haberleri, Özel Haber
Paylaş
Facebook Twitter Email WhatsApp Copy Link

VENG- Diyarbakır Dağkapı’daki Şeyh Said Meydanı’nda 3 gün sürecek olan ‘Amed Kadın Emek Kültür ve Sanat Buluşması’ kadınların toplumsal yaşamın her alanında daha da görünür kılınması noktasında dayanışmaya çağırıyor.

Veng Radyo’nun Kent Gündemi programında ‘Amed Kadın Emek Kültür ve Sanat Buluşması‘nın 3 günlük etkinliğine dair konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Özden Gürbüz Sümer, kadın yaşam merkezlerinin daha da çoğalması ihtiyacına vurgu yaptı.

Veng Radyo’da Kent Gündemi programına konuk olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Özden Gürbüz Sümer, 23-24-25 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan ‘Amed Kadın Emek Kültür ve Sanat Buluşması’nın detaylarını paylaştı.

“ASLINDA BİRÇOK AMAÇLA GELDİLER”

Özden etkinliğin amacına ilişkin şunları söyledi: “Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanlığı olarak motivasyonumuz bir yıllık çalışmamızın sonucu aslında. Genel olarak bizim bir yıldır Kadın Politikaları Daire Başkanlığı ve ona bağlı müdürlükleri işte şiddet Mücadele Müdürlüğümüzden Eğitim Proje Geliştirme Müdürlüğü yine Kadın Ekonomisi Güçlendirme Müdürlüğünün hem nicel hem nitelik açısından kendisini yenilediği yeniden ortaya koyduğu ama aynı zamanda da kapasitesini de geliştirdiği bir yıldır. Ama bu bir yıl içerisinde biz çok fazla çalışma yürüttük. Hem işte büyükşehir kentin içerisinde olan yaşam merkezlerimiz mahallelerdeki yaşam merkezlerimizden hem de bu yaşam merkezlerinin dışında da mahallelerde yaptığımız çalışmalarda, çok dönütler aldık. Yani, bir anlamda da fizibilite diyebiliriz belki de buna. Fizibilite çalışmalarında, kadınların biliyorsunuz çok kapsamlı sorunları var. Ve birçoğunun işte, ekonomik anlamda diyelim belki de. Ekonomik anlamda ciddi anlamda talepleri vardı.  Ama biliyorsunuz uzun yıllardır kentte kadına dair çalışmalarda tabii ki yerel sivil toplumun etkisini hiçbir zaman göz ardı edemeyiz ama yerel yönetim anlamında söyleyelim. Yerel yönetim anlamında ciddi bir boşluk vardı kadın çalışmaları noktasında. Belki de bu boşluğun da etkisiyle çok ciddi anlamda kadınlardan bize dönük talepler, öneriler gelişti. Bu öner Önerilerin çoğunluğu dediğim gibi ekonomi alanındaydı. Evet, bir yandan kadınlar her anlamda her türlü şiddete maruz kalıyor ve maruz kalma riski var. Bunların en boyutlularından bir tanesi de gerçekten ekonomik şiddet. Bunu da gören bir yerden ve gerçekten kentimizde de ülkede de derinleşen bir kadın yoksulluğu hali var ve buna dair de beklentiler çok yüksekti. Ne yapabiliriz diye alanda çalışırken hep istişare ettik kadınlarla. Hem saha çalışmalarımızda yani mahallede tek tek ev gezerek yaptığımız çalışmalarda hem de yaşam merkezlerimiz aracılığıyla yaptığımız çalışmalarda hep önümüze şu geldi. Evet, kadınlar hem kendisini bir yandan farkındalık anlamında geliştirip geliştirmek istiyorlar. Hem de bir yandan da kapasitelerini de geliştirmek istiyorlar. Yani ciddi anlamda toplumda çünkü bir fırsat eşitsizliği durumu var. Mesleki olarak da kendilerini geliştirmek istiyorlar ama bu mesleki geliştirmenin tek başına bir karşılığının olmadığının da farkındalar. Bu alanlarda da kendilerine bir istihdam arayışı içerisindeler. Belki de bütün motivasyonumuz buydu bizim. Yaşam merkezlerimizde kursiyer olarak gelen kadınlar vardı ve birçok yaşam merkezimizde işte 5 tane yaşam merkezimizde de bizim tekstil atölyelerimiz var mesela. Bu tekstil atölyelerimizde eğitim görmüş kadınlar Sadece eğitim amaçlı gelmediler bu atölyelere. Eğitimler bittikten sonra işte kendi kıyafetlerini üretmek için geldiler. Var olan kıyafetleri değiştirip dönüştürmek için geldiler. Aslında birçok amaçla geldiler. Biz bu yani kurs süresi sonrasında da kadınlara hiçbir zaman kapatmadık bu alanları. Günlük rutinlerinde de gelebildiler. Şimdi bu geldikleri aşamalarda belli ürünleri üretebildiklerini de gördüler ve biz Bu anlamda bir araya geliş sağladık kadınlarla ve kadınların bu ürünleri satmak gibi bir niyetleri vardı. Yani siz bize bir alan sağlarsanız biz bu ürünleri satmak istiyoruz. Çünkü ciddi anlamda da bir emek var ortada. İşte emek buluşması motivasyonu biraz oradan çıktı açıkçası. Sadece tabii ki tekstil alanı değil bu. Gıda alanında da, gastronomi alanında da belli üretimler var alanlarımızda, yaşam merkezlerimizde. Biraz böyleydi ama bir yandan da dediğim gibi uzun süredir kentte kadın çalışmaları, kadın görünürlüğü, hem kültür sanat alanında hem şiddetli mücadele alanında zayıf kaldı. Yerel yönetimler ayağı açısından söylüyorum, zayıf kaldı. Hem emek buluşması olsun ama aynı zamanda kadınların bu alanlardaki görünürlükleri ve farkındalıklarını da arttırmak amacı amaçlı bir meydanda bunu yapmaya ortak olarak karar verdik açıkçası.

“KENT BU TALEPLERİ KARŞILAMAYA HAZIR MI?”

Kadınların çalışmalara gösterdiği ilgiye ilişkin de Sümer şunları ifade etti: “Açıkçası çok büyük heyecan duydular. Yani zaten fikrin dediğim gibi altyapısı onlardan çıkmıştı. Ama böyle bir alanla ilk startını veriyor olmamız Çünkü bu belki de daha sonra büyük projelerin de ilk adımı olacak. Özellikle emek buluşması açısından söyleyebilirim. Yine kültür sanat buluşması açısından da söyleyebilirim. Sadece 3 günlük bir alanda bir emek buluşması değil düşündüğümüz şey. Bu onların belki de ilk defa kentteki dinamiklerle sadece kadınlarla da değil tüm halkla buluştukları yapabildiklerini gösterebildikleri bir nokta ama bir yandan da şunu da görmüş olacağız. Kent bu talepleri karşılamaya hazır mı? Evet. Hazırsa buna dair de projeler geliştirmeye devam edeceğiz. İşte biraz önce söylediğim gibi dükkan olur bu, pazar alanı olur. Çünkü şu an hem yaşam merkezlerimizi mekânsal olarak üretim için bu kadın arkadaşlara açtık. Hem de hammadde desteğini de biz sağladık. Yani ürünlerin hammaddesi desteğini de biz sağladık. Onlar sadece üret üretip bunu sunacaklar. Ama bu desteği biz bir süre daha vermeye devam edeceğiz yerel yönetimler olarak. Bunu yapmak durumundayız. Ama bir süre sonra niyetimiz o ki, kadınların da niyeti o. Bağımsızlaşıp kendi üretim alanlarını, kendi atölyelerini, belki de ilerleyen dönemlerde belediyenin de desteğiyle kooperatifleşmeyi sağlamak. Bu kolektif çalışma belki de bunu doğuracak diye düşünüyoruz. Niyetimiz de biraz o yönlü. Tabii sadece dediğim gibi tekstil alanı değil, birçok alanda üretim gerçekleşiyor. Ama bizim ilk emek buluşmasında daha çok belki de buluşturacağımız, sergileyeceğimiz şey tekstil ve gıda alanları olacak.”

“YAKLAŞIK 30 TANE STANDIMIZ MEVCUT”

3 günlük programın içeriğine dair de Sümer şöyle konuştu: “Hava koşullarından kaynaklı aslında çok sabah, erken saatlerde başlatmadık çalışmayı. Biraz öğle ve öğleden sonra stantlarımızın olduğu alanı halkımıza özelde de kadınlara açacağız. Yarın 12’de ilk açılışımız, startı 12’de veriyoruz. Tabii yaklaşık 30 tane standımız şu an mevcut. Bunların bir kısmı atölyeler olarak organize edildi. Katılımcı olan işte dört ilçe belediyemiz yine dış belediyelerimizden de iki dış ilçe belediyemiz Bismil ve Silvan belediyemizin katkılarıyla ama aynı zamanda diğer STK’ların da işte sivil toplum özellikle şunu belki de söyleyebiliriz. Biliyorsunuz artık kentimizde bir kent konseyi var. O ona bağlı olarak kadın meclisinin bileşenleri, çok geniş bir bileşeni var. O bileşenlerin içerisinde olan neredeyse tüm kadın özgün, karma örgütleri içinde olduğu geniş kapsamlı bir şey alanı, stant alanı olacak. Bu stant alanının açılışını aslında biz saat 12’de vermiş olacağız. Eş başkanlarımız akşamki konser, akşamları da 7’den sonra dinleyicilerimiz belki görmüş Sosyal medya hesaplarımızda da detaylarını paylaştık. Akşamları da daha çok konser etkinlikleri olacak. Akşamki konser etkinliğimize eş başkanımızın katılımıyla bir açılış yapacağız. Ama gündüz sivil toplum evet gündüz açılışımız olacak ama dediğim gibi daha çok emek buluşması alanı yani o stant alanının açılışını 3 günün startını vermiş olacağız. Ama konser alanı öncesi yani konser saati önce öncesi tam anlamıyla bir açılışımızı yapmış olacağız.”

“ŞİDDETLE MÜCADELE ALANI ÇOK ÖNEMLİYDİ”

23 Mayıs Cuma günü Saat 12:00’da Dağkapı’daki Şeyh Said Meydanı’nda başlayacak programa ilişkin Sümer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ya biz bu çalışmaya başlarken kolektif üretimin, kadın dayanışmasının açıkçası göz önünde olması görünürlüğünün artmasını çok önemsedik. Bu nedenle çalışmamıza birçok kooperatif de katıldı. Bu kooperatifler özellikle kadınlara ait kooperatifler, kadınların devam ettirdiği kooperatifler. O kooperatifler de hem ürünlerini gelip bizimle paylaşacaklar o alanda ama aynı zamanda atölye çalışmalarında da bize destek verdiler. Tabii Şeyh Said Meydanı biraz hani açık bir alan, açık alanda hem mevsim koşullarına da elverişli olsun diye kısa atölyeler gerçekleştirmek istedik. İşte taş boyamadan tutalım tişört baskıya, kolaj atölyesi var Kültür Sanat Kadın Derneğimizin yaptığı. Bu ve buna benzer daha böyle o alana da yapılabilecek küçük etkinlikler atölyeler aslında. Ama onun dışında gün boyu sürecek olan stantlarımız var. Yine bu stantlarımızda Farkındalık çalışmaları da yapacağız. Şöyle ki, stantlarımızda biliyorsunuz hem Büyükşehir Belediyemizin, hem ilçe belediyelerimizin bir yıl içerisinde açmış olduğu özellikle şiddetle mücadele alanlarında çalışan danışma merkezlerimiz, dayanışma merkezlerimiz var. İşte Büyükşehir’in DİKASUM’u var. Yenişehir’in, yine Silvan Belediyemizin, birçok belediyemizin bu bir yıllık süre içerisinde açmış olduğu danışma merkezleri var. Şiddetle mücadele konusunda da bu çalışan danışma merkezlerimizde kendilerine ait işte farkındalık yaratıcı broşürlerini orada tutabilecekler. Bu kısım da bizim için çok kıymetli. Çünkü biz o alanı sadece emek ya da kültür sanat buluşması olarak değil başta da söylediğim gibi hani kadın meselesi hani çok boyutlu ele alınması gereken bir mesele. Hiçbiri birbirinden azade değil. Özellikle şiddet alanı da Bu anlamda çok önemliydi. Şiddetle mücadele alanı çok önemliydi. Yerel yönetimlerde uzun süredir boşluk olan bu alanı gideren bu kurumlarımızın da tekrar görünürlüğü, kadınlarla buluşması bizim açımızdan önemli. Yine alanda biz şeyi de çok önemsiyoruz. Kadınlarla temas ve onlarla diyalog beklentileri, bizden beklentileri, istekleri, talepleri bu an Anlamda da bir çadırımızı sadece istek ve talepleri kadınların kendisine dair, kente dair, kadınlara dair bireysel ya da kolektif taleplerini de alabileceğimiz bir standımız olacak. Biraz daha üretim yapan yaşam merkezleri var, 4-5 tane.”

“BU ÜRETİMLERDE HERKES EŞİT SAYIDA ÜRETİYOR”

Kentte kadınlara ve çocuklara yönelik faaliyet gösteren merkezlere dair de Sümer şunları söyledi: “Açıkçası biz bu yaşam merkezlerimizdeki bu üretimlerin hiçbirinde biz talepte bulunmadık. Öyle söyleyelim. Kadınlar kendileri toplantı aldılar. Biz sadece bu toplantılarda aslında kolay Yani birim sorumlularımız, koordinatörlerimiz, müdür arkadaşlarımız bu toplantıların kolaylaştırıcısıydı. Kadınlar kendileri belirlediler açıkçası. Ne yapmak istediklerini, ne yapacak sayılarına kadar. Ve şunu da belirtelim. Bu üretimlerde herkes eşit sayıda üretiyor. Eşit sayıda üretecek ve eşit sayıda orada satışını gerçekleştirecek. Bu kısım çok önemliydi. Artı gıda meselesinde de evet Kobani’li kadınların kendilerinin bir talebi vardı. Çünkü bizim Koşuyolu Yaşam Merkezi’miz bağlarda. Koşuyolu Parkı’nın içinde ve Bağlar’dan çok ciddi anlamda kadınların oraya geldiği bir yer. Orada, özellikle göçmen kadınlar, işte, Kobani’li kadınlar vardı ve onlar hani üretim yapmak istemişlerdi. Ama teknik bir sıkıntımız çıktı. Onlar üretimlerini muhtemelen sergileyemeyecekler ama yine gıda standımız diğer arkadaşlarımızla devam edecek. Yani gıda standımız yine olacak. El emeği ürünlerin olduğu bir standımız olacak Koşu Yolunda. Ama şimdilik o mutfak, biraz sekteye uğradı. Öyle söyleyeyim. Ama tabii ilerleyen dönemlerde özellikle bu ötekileşme meselesini de gidermek adına, işte Ben u Sen gibi, Koşu Yolu gibi bağlarda, bir arada yaşamanın, bir arada olma kültürünün tekrar inşası noktasında biz bu tarz farklı kültürlerdeki Kadınları bir araya, aynı alanlarda bir araya getirmek, kültürel belki de çalışmalarını birbirine tanıtmak noktasında çalışmalar sürdüreceğiz. Bu aslında biraz onu da bize hatırlattı. O projeyi de bir hatırlatmış oldu. Yapacağız. Bu çalışmaya yetiştiremedik ama ilerleyen dönemlerde bunu da yapmak istiyoruz.”

KADIN YAŞAM MERKEZLERİNE YOĞUN İLGİ

Kadın merkezlerine kadınların ilgisine dair de Sümer, şöyle konuştu:

“Yaşam merkezlerimiz şöyle. Beş yaşam merkezimiz var ve beşi de dediğimiz gibi mahallelerin içerisinde. İşte Koşu Yolunda, Koşu Yolu Parkımızın içinde. Huzurevleri, Kuçe Mahallesi’nde bir yaşam merkezimiz var. Ahmet Arif Caddesi’nin üzerinde. Ben u Sen Mahallesi’nde çok eski yıllardan beri olan bir yaşam merkezimiz var. Lalebey Suriçi’nde Meryem Ana Kilisesi’nin biraz daha ilerisinde bir yaşam merkezimiz var. Yeniköy’de bir de Yeniköy mezarlığının arka tarafında bir yaşam merkezimiz var. Aslında bağlarda iki tane olmuş oluyor. Bağlar biraz büyük bir alan biliyorsunuz. İki tane yaşam merkezimiz var bağlar alanında da. Şimdi bu alanlarda Biz, tabii ki, bizden önceki dönemde daha çok mesleki kurslar temelli. Biraz da cinsiyetçi rolleri de pekiştiren kursların olduğu alanlar buralar. Ama aslında 2015 ve öncesinde açılmış yaşam merkezlerimiz de var içlerinde. İşte Ben u Sen bunlardan biri, Yeniköy bunlardan biri. O alanlarda biz daha çok kadınları, kadınlarla buluştuğumuz, kadınların rahatlıkla gelebildikleri alanlar Sadece kurs merkezi gibi tasarlamıyoruz biz o alanları. Evet, içerisinde mesleki kursların mesleki anlamda kendilerini geliştirebilecekleri kursların açılmasını da önemsiyoruz. Yeni dönemde onları da tekrar daha da geliştirerek açmaya devam edeceğiz. Ama kadınlar o alanlara rahatlıkla günlük işte sohbet etmeye bile gelebiliyorlar. Örnek veriyorum Koşu Yolu Yaşam Merkezi’mizde bizim bir spor salonumuzda var. Spor hocamız da var. İşte fitnes, yakın savunma, bu eğitimleri veriyor. Ama aynı zamanda boş vakitlerinde o spor salonunu da kullanabiliyor kadınlar. Yine, resim kursumuz var. Sadece genç kadınlar değil. Açıkçası yetişkin kadınlar da bu kurslardan yararlanabiliyor. Bir kısmı gönüllü şu an için kursları veren arkadaşlarımız gönüllü. Yine bütün yaşam merkezlerimizde çocuk oyun gruplarımız var. Kadınların kamusal alana bakışlarını rahatlatmak ya da o kurslara gelişlerini rahatlatmak adına oyun gruplarımız var. Oralarda çocuklar eğitim yani en azından oyun anlamında eğitim görebiliyorlar. Ama yeni dönemde işte tekstil alanlarımız var. Kadınlar oraya gelip bireysel başvuru yapıyorlar. Hangi alanda kursa gelmek istiyorlarsa kurs kayıtları yapılıyor. Ama aynı zamanda bireysel danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Bizim bir DİKASUM’umuz da var. Diyarbakır Kadın Sorunlarını Araştırma Merkezi’miz. Orası aynı zamanda bir danışmanlık merkezi de. Psikoloğumuz var, sosyal çalışmacı arkadaşlarımız var. Saha ekibimiz var. Saha çalışanı arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızın olduğu bir DİKASUM kurumumuz var. Genelde bireysel başvurularda şiddet mağduru olan kadınların yönlendirmesini yaşam merkezlerimiz üzerinden yapabiliyoruz. Yine yaşam merkezlerimizde bu bir yıl içerisinde çokça da yaptığımız ve çok da yoğun talep gördüğümüz farkındalık eğitimleri var. Hem kadına yönelik şiddet 6284 sayılı yasa toplumsal cinsiyet eşitliği Bunlarla ilgili de farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Hiç gelmeyen mesela merkezimizi bilmeyen kadın arkadaşlarımız o farkındalık çalışmalarında bile bize bizimle dayanışıyor, geliyor. Oralarda bulunabiliyorlar.

“KADIN MÜCADELESİNİ GÖRÜNÜR KILMAK EN BÜYÜK HEDEFLERİMİZDEN BİRİ”

Sümer, 3 gün sürecek etkinliğe katılım çağrısı yaparak şöyle konuştu: “Tabii başta kadınlar olmak üzere tüm halkımıza tabii ki bizimle dayanışma orada olmaya, oradaki kadınlarla dayanışmaya buradan çağırmış olalım bir kere daha. Ama kesinlikle şu çok önemli. Gerçekten Diyarbakır’ı bir kadın kenti olma iddiasında gördüğümüz sürece bu tarz etkinlikleri tabii ki çoğaltarak devam edeceğiz. Belki de Ahmet kadın emek kültür sanat buluşması bu yıl ilk defa yapılıyor. Ama talebe ve etkiye göre Belki de bunu süreklileştireceğimiz bir periyoda da dönüştürebiliriz. Her yıl böyle geleneksel hale de dönüştürebiliriz. Ki temennimiz de biraz o. Bizce kent bunu da karşılayabilecek ve yapabilecek kapasitede. Onun da bilincindeyiz, devam ettirmek de istiyoruz. O anlamda bu dayanışmayı göstermek çok çok önemli. Bu çalışmayı yaparken kadın örgütlülüğünün ve kadın mücadelesini görünür kılmak en büyük hedeflerimizden bir tanesi. O yüzden belki de birçok alana birden o Şeyh Sait Meydanı’nda kadınlar geldiği zaman görebilecek, buluşabilecek ya da temas edebilecek. İşte bir yandan kültür sanat kurumuyla da temas edebilecek ama bir yandan da işte bir işte sağlıkla ilgili. Bu arada bizim kendi daire başkanlıklarımızın da stantları olacak. Sağlık daire Başkanlığımız orada olacak. İklim, sıfır atık, daire başkanlığımız biraz daha işte ekoloji, sürdürülebilirlik üzerinden de farkındalık yaratan stantlarıyla orada olacaklar. Yani her alanda bir stantla temas kurmuş olacak. Yine aynı şekilde Amed Kadın bisiklet grubu da orada kendi standını kendi standında kendini tanıtabilecek ama aynı zamanda belki de hayatında hiç bisiklet sürmeyen bir kadınla temas etmiş olacak. O anlamda bu Alanı sahip çıkmak bu kentte yaşayan tüm kadınlar için önemli. Biz bunun da zaten inanıyoruz. Eminiz ki o 3 gün boyunca o stantlar boş kalmayacak. Aynı zamanda akşam etkinliklerimiz de boş kalmayacak. Çünkü uzun süredir özellikle özgün kadın çalışmalarına gerçekten aç kalmıştı bu kent. Özellikle kültür sanat çalışmalarına aç kalmıştık. Bunu bir nebze de olsa karşılayabilirse çok sevinir. Bu da diğer yapılacak çalışmalara vesile olur. Öyle diyelim. Özellikle yaşam merkezlerimiz evet evet onu da söyleyebiliriz. Yaşam merkezlerimizde çok ciddi bir potansiyelimiz var bizim. Hani gerçekten mahallede ciddi anlamda bir sahiplenme de var yaşam merkezlerimize. Bu buradan temas kurduğumuz kadınlarla gerçekten mümkün olduğunca ekonomik alanda da destekleyip her türlü Türlü tabii desteği sunup, bireyselleşebilecekleri yani bireyselleşme derken hani kolektif anlamda bağımsızlaşabilecekleri bir yol, yöntem birlikte yapmaya çok hazırız. Kooperatifleşmeyi de sonuna kadar destekliyoruz. Bununla ilgili de altyapı çalışmalarını da yapacağız. Gerekirse pazar alanları sunmak ya da sadece belediyelerimiz için üretim yapacak belli alanlar yaratmak gibi bir niyetimiz var. Zaten buna dair birçok projemiz de var. İşte tıbbi aromatik bahçe projemiz vardı mesela. O başlayacak. dair de yani şu an çok böyle net olmamakla birlikte fikir aşamasında var. Mesela yani özellikle işte halk lokantaları, beraberinde belki de halk ekmek projeleri ile birlikte kadınların da bu sektöre girmesini çok isteriz tabii ki. Ama aynı zamanda işte kent bostanları yaratılırken de o toprakla teması da kadınların yapmasını çok önemsiyoruz. O yüzden tıbbi aromatik projemizde yer alacak tüm işte orada üretiminde tutalım onu ondan yan ürün elde etme ve onun satışını yapmaya kadar bu alanın tamamını mesela biz Büyükşehir Belediyesi olarak kadınlara özellikle de gerçekten dezavantajlı kadınlara vermeyi düşünüyoruz. Bunun gibi birçok proje gerçekleştireceğiz. İşte yaşam merkezlerimizde biraz önce kısaca giriş yapmış olduk.

Cinsiyetçi rolleri pekiştiren kurslar değil. Onun dışındaki kurslar iddiamız da vardı ve bunu da yavaş yavaş hayata geçiriyoruz. İşte 3D animasyon kursumuzu açtık genç kadınlara yönelik. Yine aynı şekilde mobilya montaj kursumuzu en kısa zamanda açıyoruz önümüzdeki haftalarda. Aynı şekilde kombi bakım, klima bakım, onarım kursları da açacağız ve bu alanlara da erkek olarak görülen alanlara da kadınların girişini sağlamak istiyoruz bu kurslarımız vesilesiyle. Tabii bunları daha sonrasında kendilerine ait kooperatifleşmeleri de bizim açımızdan çok çok kıymetli. Çünkü kentte dediğim gibi hani istihdam sorunu ciddi bir sorun. Sadece kadınlar açısından değil ama hani yoksulluğu daha çok yaşayan kadınlar olduğu için söyleyebiliriz bunu. Özellikle de onlara dair projeler olacak. Çünkü belediyenin imkanları da mümkün olduğunca hani istihdama sınırlı ama bu tarz projelerle de Deniz Derya aslında. Evet, 8 yıllık bir kayyum süreci oldu. Bu süreçte tabii ki bütün bu çalışmalar ortadan kaldırıldı. Öncesinde yine belediyenizin vardı buna benzer çalışmaları.”

“ELEŞTİRİLER ALIYORUZ, BUNLAR BİZE GÜÇ VERİYOR, GELİŞTİRİYOR”

Hayata geçen projelerle ilgili kadınlardan büyük destek aldıklarını ifade eden Sümer, sözlerine şöyle devam etti: “Jin Kart işte sosyal destek kartıydı. Otobüslerde biniş hakkı veren bir karttı. Jin Kart dağıttıktan sonra talepler devam ediyor tabii ki en kısa zamanda tekrar ikinci başvurusunu açacağız. Ama Jin Kart özellikle Kadınların şehirde dolaşabilmeleri, kendi çok işte temel ihtiyaçlarını gidermekte bile zorluk çeken kadınların bu işte bu hizmetten yararlanabilmesinden kaynaklı çok büyük bir şey olumlu geri geri dönüş almıştık zaten biz. Ama mahallelerde yaptığımız çalışmalarda ya da etkinliklerde çünkü 8 Mart, 25 Kasım birçok etkinlik yaptık. Her etkinlikte biz şunu gördük. Evet, daha önceki dönemlerde daha çok hep yardım Üzerinden gidilmiş. Yani kalıcı çözümler üretilmemiş alanlar. Kadın alanı özellikle öyle. Yoksullukla mücadeleyi sadece yardım temelli bakan bir anlayışla gidilmiş. Yerel yönetim anlayışıyla gidilmiş. Bundan kaynaklı biz açıkçası ilk etapta sürekli böyle bir talep olur mu noktasındaydık. Tabii ki bu talebin olması da haklı bir durum. Yani ondan yana bir sıkıntımız yok. Ancak böyle olur mu derken yaptığımız çalışmada açıkçası gördük ki evet yardım Talebi var ama bir yandan da gerçekten kendini geliştirme talebi de var. Yani nitelik olarak geliştirme talebi var. Hiçbir şey yapamasam da burada bir arada olmaya ihtiyacım var deyip gelen kadınlar var. O anlamda çok olumlu dönüşler alıyoruz. Eleştiriler alıyoruz. Bunlar bize güç veriyor, geliştiriyor bizi. Ama şunu çok net görüyoruz. Mahallede yaptığımız her temasta kadınlar şu noktadalar. Sorunun tespitini çok iyi biliyorlar. Soruna karşı Sözümü de bize çok rahat sunmuş oluyorlar. Bizim yaptığımız bütün çalışmalar açıkçası onların fizibiliteleridir. Bu anlamda onu söyleyebilirim. Yani çok büyük destek alıyoruz. Tabii bizden çok çok daha Fazla mekanlar, çok daha fazla talepleri var. Mümkün olduğunca da bunları karşılamaya çalışacağız.”

KADIN YAŞAM MERKEZLERİNİ DAHA DA ÇOĞALTMAYA İHTİYAÇ VAR

Eğitime dair faaliyetler konusunda da Sümer, şunları ifade etti: “Yani bunları daha çok işte Gençlik Spor Daire Başkanlığımız sosyal daire başkanlığımız, kültür, daire başkanlığımız, çalışmalarımız yürüyor. Biz tabii ki bu anlamda yani yaşam merkezlerimizde etüt tarzı alanlar da açtık. Özellikle genç kadınlara yönelik etüt alanlarımız, eğitime destek verici alanlarımız da var ve biz bunları daha da çoğaltmak istiyoruz. Birçok mahallede hala eksiklikler var bu tür yaşam merkezlerinde duyulan eksiklik var. Talepler de var. Yakın zamanda mesela bir Kayapınar projemiz var. Kayapınar Belediyemizin de var tabii ki bir yaşam merkezi ama Diyarbakır’ın her bir ilçesi gerçekten çok geniş bir alana sahip. O anlamda birden fazla açılması gereken yaşam merkezlerinin olduğu alanlar var. Yakın zamanda bir Kayapınar düşüncemiz var. Yine Mardin Kapı tarafında bir yaşam merkezi yeni baştan açmak istiyoruz. Çünkü bu noktada gerçekten çok büyük talepler var. Kapasiteyi bazen kaldırmıyor varolan yaşam merkezler. Büyütmek niyetimiz var tabii ki.”

KADIN KÜLTÜR SANAT ALANLARINA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI

Üç gün sürecek etkinliklere dair Sümer son olarak şunları belirtti: “Çokça dillendirdik. Bir daha dillendirelim. Evet, üç gün boyunca özelde kadınları gerçekten o alanda bizim olmaya, dayanışmaya tekrar davet etmiş olalım. Özellikle de kadın kültür sanat alanına sahip çıkmaya davet edelim. Çünkü akşam yapacağımız tüm o kültür sanat etkinlikleri tüm emektarları kadınlar olacak. Sanatçılar kadınlar olacak. İşte Tembur ekibi tamamen kadınlardan ya da Kasetin grubu tamamen kadınlardan. Govent ekibi tamamen kadınlardan olacak. Biraz o gerçekten kültür sanattaki kadın görünürlüğünü de göstermek açısından önemli. Ama bu kültür sanat alanındaki kadın emekçi arkadaşlarımıza da sahip çıkmak noktasında da bir çağrımız olsun bu. Ama aynı zamanda gerçekten orada işte sivil toplum alanında yıllardır bu kentte çalışmış, çalışmaya devam eden, kadın alanında çok katkıları olan sivil toplum örgütleriyle dayanışmaya çağırmış olalım. Ama aynı zamanda da tabii ki belediyemizin, belediyelerimizin ilçe belediyelerimizin, kurmuş olduğu, yeniden inşa ettiği tüm kadın alanlarına da sahip çıkmaya çağıralım, davet edelim.”

Share. Facebook Twitter Email WhatsApp Copy Link

Diğer Yazıları Gör

Genç yönetmen Ali Bagdu “Dengbêjên Me belgeseli ile sanatsal üretimini sürdürüyor

Suriye’de 635 kadın katledildi

Munzur Festival Komitesi’nden ‘Kirmançkînin dışlandığı’ iddiasına yalanlama

SON YAZILARIMIZ

Diyarbakır Barosu’ndan suç duyurusu

29/07/20254 Views

Van kayyımından işçi kıyımı

29/07/20255 Views

Asrın Hukuk Bürosu: Öcalan öncülüğünde başlatılan süreç hedefleniyor

29/07/20253 Views

Diyarbakır Barosu’ndan kritik açıklama

29/07/20254 Views
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Gündem

Diyarbakır Barosu’ndan suç duyurusu

29/07/20254 Views

VENG- Diyarbakır Barosu, Bağlar’da bir kişiyi darp eden polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır Barosu…

Van kayyımından işçi kıyımı

29/07/2025

Asrın Hukuk Bürosu: Öcalan öncülüğünde başlatılan süreç hedefleniyor

29/07/2025

Diyarbakır Barosu’ndan kritik açıklama

29/07/2025
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • YouTube
Hakkımızda

venghaber.com sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Veng Radyo'ya aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden paylaşılamaz

Bizimle İletişime Geçin:
Email : [email protected]
Telefon: 05324897424

Facebook X (Twitter) Instagram YouTube WhatsApp
SON YAZILARIMIZ

Diyarbakır Barosu’ndan suç duyurusu

29/07/2025

Van kayyımından işçi kıyımı

29/07/2025

Asrın Hukuk Bürosu: Öcalan öncülüğünde başlatılan süreç hedefleniyor

29/07/2025
Biz Kimiz?

Veng Haber; görmezden gelinen ötekilerin, kadınların, gençlerin, doğanın sesi soluğu, hakikatin tarafı olmak için yola çıktı.
Güç odaklarının, zorbaların çizdiği sınırların dışında, yeni bir ses, yeni bir nefes olmak için yayındayız.
İlkeli, bağımsız, özgür ve tarafsız habercilik anlayışıyla yola çıkan Veng Haber; gündemin arka planını, saklanan gerçekleri ve ezilenlerin duyulmak istenmeyen seslerine çığlık olmanın azami gayretindedir.

venghaber.com sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Veng Radyo'ya aittir.
  • Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Kullanım şartları
  • Gizlilik politikası

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

Reklam Engelleyici Etkin!
Reklam Engelleyici Etkin!
Web sitemiz ziyaretçilerimize çevrimiçi reklamlar gösterilmesiyle mümkün olmaktadır. Lütfen Reklam Engelleyicinizi devre dışı bırakarak bize destek olun.