VENG- Van’da şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rojin Kabaiş’in ölümünün üzerinden geçen 308 güne rağmen aydınlatılmadı. Gizlilik kararı, kayıp deliller, çelişkili otopsi raporları ve güvenlik zafiyetlerine rağmen soruşturmada ilerleme sağlanmadı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün üzerinden 308 gün geçti. Geçen zamana rağmen Rojin Kabaiş’in ölümüne dair soruşturmada ilerleme kaydedilemedi. Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te kaldığı öğrenci yurdundan ayrıldıktan sonra üniversitenin göl kıyısındaki sahiline indi. O andan itibaren kendisinden haber alınamadı. Ertesi gün misafir öğrenciler tarafından şahsi eşyaları sahilde bulundu ve yurt yönetimine bildirildi. Ancak durum, yaklaşık 15 saat sonra ailesi ve polisle paylaşıldı. Kabaiş’in cenazesi, 15 Ekim’de kırsal Mollakasım Mahallesi’nde Mehmet Emin Ankay (60) tarafından bulundu.
SORUŞTURMADA İLERLEME YOK, GİZLİLİK SÜRÜYOR
Olayın ardından başlatılan soruşturmada dosyaya gizlilik kararı getirilirken, ailenin ve avukatların çabalarına rağmen maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına dönük somut bir adım atılmış değil. Aile ve Van Barosu avukatları, 10 ay içinde en az 5 kez savcılıkla görüşme gerçekleştirmelerine rağmen, dosyada herhangi bir ilerleme sağlanamadı.
UZMANLAR: AKINTI TERS YÖNDE, MESAFE DİKKAT ÇEKİCİ
Kabaiş’in son görüldüğü yer ile cenazesinin bulunduğu nokta arasında yaklaşık 20 kilometre mesafe bulunuyor. Uzmanlar, bu mesafenin Van Gölü’nde ters yönde olan rutin akıntılar ve Çarpanak Adası ile Burnu gibi doğal engeller nedeniyle yüzerek aşılmasının imkânsıza yakın olduğunu vurguluyor. Bu tespit, ölüme dair şüpheleri derinleştiriyor.
BİLİRKİŞİ RAPORU AKSİNİ İDDİA ETTİ
Uzmanların aksine 3 Şubat’ta Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ın hazırladığı raporda,”Rojin’in cansız bedeninin son görüldüğü yerden akıntıyla başka yere sürüklenebilmesinin mümkün olduğu” belirtildi. Raporda, Rojin Kabaiş’in kamerada görünen kayıp terliklerinin de gölün her yerinde olabileceği ifade edildi.
SON GÖRÜNTÜ VE ŞÜPHELİ SESSİZLİK
Yurt kameralarına yansıyan görüntülerde Rojin Kabaiş’in plastik sarı terliklerle dışarı çıktığı görülmesine rağmen, bu terliklere ulaşılıp ulaşılmadığına dair dosyada herhangi bir bilgi bulunmuyor. Rojin Kabaiş, yurttan çıkmadan kısa süre önce annesiyle yaptığı 11 dakikalık görüntülü görüşmede markete gideceğini söyledi. Bu görüşme, ailesiyle kurduğu son temas oldu.
MORLUKLAR RAPORDA YER ALMADI
Rojin Kabaiş’in cenazesi bulunduğu gün Van Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) otopsiye alındı. Van Barosu’nun talebi üzerine bağımsız bir hekim otopsiye katıldı. Hekim, Kabaiş’in sırtında, diz arkasında ve boynunda darp izlerini andıran morluklar tespit etti. Ancak bu izlerin oluşum koşulları açıklanmadığı gibi, resmi otopsi raporuna da yansıtılmadı.
‘BOĞULMA’ DENİLDİ, NASIL BOĞULDUĞU AÇIKLANMADI
İstanbul ATK tarafından 14 Kasım’da hazırlanan otopsi raporunda, ölüm nedeninin “suda boğulma” olduğu ileri sürüldü. Ancak boğulmanın nasıl gerçekleştiği, ölüm zamanı ve suda kalma süresi gibi kritik detaylara yer verilmedi. Van Barosu’nun girişimiyle talep edilen ek rapor ise, sadece önceki rapordaki bilgileri tekrar etti.
BARO: ÖNEMLİ SORULAR YANITSIZ KALDI
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukat Mariye Bildirici Borazan, ek rapora itiraz ettiklerini belirterek, “Rojin 18 gün boyunca ölü olarak mı orada bekledi, yoksa ölüm sonradan mı gerçekleşti? Bu sorular yanıt bulsaydı dosya ciddi şekilde ilerleyebilirdi. Ancak hiçbir cevap verilmedi” dedi. Yapılan itiraza ise halen yanıt verilmiş değil.
KISITLILIK KARARINA KARŞI KAMPANYALAR
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 Ekim’de dosyaya kısıtlılık kararı getirdi. Ailenin ve Wan Barosu’nun bu kararın kaldırılması için yaptığı başvurular ise reddedildi. Bunun üzerine Van Barosu, 6 Ocak’ta 10 kentin barosunun Kadın Hakları Merkezleriyle birlikte kampanya başlattı. Kadınlar da birçok kentte “Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonu” kurarak sürecin takipçisi olacaklarını ilan etti.
BABA KABAİŞ: KAPIDA KİMLİK KONTROLÜ, ARKADA SIFIR ÖNLEM
25 Mayıs’ta savcılıkla görüşen baba Nizamettin Kabaiş, dosyada hiçbir ilerleme sağlanmadığını, bilgi verilmediğini ve sürecin bilinçli şekilde uzatıldığını söyledi. Üniversite ve yurt yönetimini sorumlu tutan Kabaiş, “Rektöre, ‘Rojin gitti ama başka Rojinler gitmesin’ dedim. O alan kontrolsüz. Güvenlik belinde silahla geziyor ama tel yok. Kapıda kimlik soruluyor, ama arka taraf kör nokta. O serseriler gelip alkol alıyor. O alan öğrenciler için tehdit oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Van Barosu ile Diyarbakır Barosu’ndan avukatların müdahil olduğu dosyada, en son 28 Haziran’da savcı ile görüşme gerçekleştirildi. Adli tatilin başlaması nedeniyle görüşmelere ara verilirken, avukatlar Eylül ayında dosya savcısıyla yeniden görüşme talebinde bulunacaklarını belirtti.