VENG HABER- İlki düzenlenen Gurbetelli Ersöz Kadın Gazeteciler Ödül Töreni’nde, kazananlara ödülleri taktim edildi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) tarafından ilki düzenlenen Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödülleri töreni Çand Amed Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Gurbetelli Ersöz’ün annesi Fatma Ersöz ve 23 Ağustos 2024’te katledilen Gülistan Tara’nın ailesi, siyasetçiler ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi anmaya katıldı. Katledilen kadın gazetecilerin fotoğraflarının sergilendiği törende, “Özgür basın kadın şehitlerini unutmayacağız” pankartı asıldı.

Saygı duruşuyla başlayan törende ilk olarak söz alan MKG Başkanı Roza Metina, yaşamını yitiren Özgür Basın çalışanlarını anarak konuşmasına başladı. Roza Metina, “Gurbetelli Ersöz en zor süreçte Özgür Basın’da yeni bir sayfa açtı. Özgür Gündem’de ilk kadın Genel Yayın Yönetmenliği yaptı. Kadın gazetecilere güç verdi. Hakikatin peşini bırakmadı. Bugün çok sayıda kadın gazeteci onun sayesinde alanlarda. Gurbetelli Ersöz, basın alanında hiçbir zaman boyun eğmedi. Çok zaman gözaltına, tutuklamalara maruz kaldı ama yine erkek diline karşı mücadele etti. O yüzden Gurbetelli Ersöz gibi kadınları kendimize örnek alıyoruz” şeklinde konuştu.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne de dikkati çeken Roza Metina, “Kadın gazeteciler bu süreçte de yine rollerini oynuyor, oynayacak. Kürt halkına dönük komployu her zaman teşhir edeceğiz. Komplo politikalarını her zaman boşa düşüreceğiz” diye kaydetti.

ABDULLAH ÖCALAN’IN MESAJI AYAKTA KARŞILANDI
Ardından Gurbetelli Ersöz’ün yaşamının ve Kürt kadın gazeteciliğinin anlatıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Kitle bu sırada “Şehid namırın” ve “Özgür basın susturulamaz” sloganları attı. Ardından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın törene gönderdiği mesaj okundu. Salon mesajı ayakta; alkış, zılgıt, “Bi can bi xwîn em bi te re ne ey Serok” ve “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla karşıladı.
GURBETELLİ ERSÖZ’ÜN AİLESİ: DÜŞÜ HEPİMİZİNDİ
Ardından konuşan Gurbetelli Ersöz’ün annesi Fatma Ersöz, “Barış olsun istiyorum, kadınların ciğeri artık yanmasın. Çok şehit verdik, ölüm olsun istemiyoruz. Yeter artık” dedi. Kitle bu sırada “Şehid namirin” sloganı attı. Fatma Ersöz, sahneden, “Bijî berxwedana dayikan” sloganıyla indi. Ardından Gurbetelli Ersöz’ün ailesinin gönderdiği mesaj okundu. Mesajda şu ifadelere yer verildi: “Gurbetelli, sadece bir gazeteci değil; kalemiyle, duruşuyla ve direnişiyle bir dönemin vicdanı, özgür basının simgesi oldu. Onun mücadelesi, bugün hâlâ kalemini doğruluktan, özgürlükten yana tutan tüm kadın gazetecilerde yaşamaya devam ediyor. Bu ödül töreninin, Gurbetelli’nin bıraktığı mirası yeni kuşaklara taşıyacağına, kadınların sözünü ve sesini daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Onun adını yaşatmak, sadece bir anma değil; hakikat uğruna verilen mücadelenin sürdürülmesidir. O, rüzgârın yönünü, kelimelerin kaderini değiştiren bir kadındı. Halkının sesi, kadınların nefesi, gerçeğin kalemiydi. Bugün onun adıyla düzenlenen bu ödül, sadece bir anma değil; sözü susturulmak istenen tüm kadınların yeniden konuşmasıdır. Gurbetelli’nin yüreğinde büyüyen o ateş, şimdi kalem tutan, kamera taşıyan, gerçeği yazmaktan vazgeçmeyen kadınlarda yanmaya devam ediyor. Bu anlamlı töreni düzenleyen MKG’ye, yarışmaya katılım gösteren tüm kadın gazetecilere ve bu özel günde burada hazır olan, Gurbetelli’nin anısını ve ışığını yüreğinde taşıyan herkese ailemiz adına en derin teşekkürlerimizi sunuyoruz. Gurbetelli’nin düşü, hepimizin düşüydü: Kadınların özgür, halkların onurlu olduğu bir dünya… O düş, bugün burada sizinle yeniden filizleniyor. Sevgi ve minnetle.”
‘ÇOCUKLARIMIZIN MÜCADELESİNİ YÜRÜTECEĞİZ’
Ardından komploya karşı “Güneşimizi karartamazsınız” eylemleri kapsamında bedenini ateşe veren Nesrin Teke’nin annesi Barış Annesi Nezahat Teke söz aldı. Nezahat Teke, “Eğer bugün burada konuşabiliyorsak kahramanlarımız sayesindedir. Bedenlerini bombalara siper ettiler. Nesrin hastanedeyken ona neden böyle yaptın, bu acıyı bana neden yaşattın dedim. Bana ‘Bazı arkadaşlarımız yaşasın diye bazılarımızın kendisini feda etmesi lazım’ cevabını verdi. Tüm Özgür Basın çalışanları bizim çocuklarımızdır. Allah çocuklarımızın karşısında bizi utandırmasın. Tüm yüreği yanan anneler selam gönderiyorum. Çocuklarımızın mücadelesini yürüteceğiz” şeklinde konuştu.
‘ÇALIŞTIĞI ÜLKEYİ KİMLİĞİ YAPTI’
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise şöyle konuştu: “90’lı yıllar Kürt halkının varlığına, kimliğine, mücadelesine her türlü saldırının açıktan yapıldığı bir zaman dilimiydi. Dünyanın sağır olduğu bir dönemdi. O dönem özellikle Kürt basınında çok önemli bir karşı duruş, hakikat mücadelesi verildi. Özgür Gündem Gazetesi’nin adını duymayan kalmamıştır. Gurbetelli Ersöz Kürt kimliğiyle birlikte koşullar ne olursa olsun üzerine düşenin en iyisini yapabileceklerini bize gösterdi. Kürdistan ve Türkiye’nin ilk Genel Yayın Yönetmeni olarak hem basın tarihine hem de hafızamıza önemli bir imza atmış oldu. Gurbetelli’nin hiçbir zaman bitmeyen bir çağrısı var: Kadınlar mücadele etmeli, sorumluluk almalıdır, aldığı bu sorumluluğu yerine getirmelidir. Türkiye bu günlerde başka politik zemini yaşıyor, daha olumlu tartışmalar yürütülüyor. Bu tartışmanın öncülüğünü yapan yine Gurbetelli Ersöz’ün tanıştığı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan. Gurbetelli kendine verilen ismin tamda zıttı olarak çalıştığı ülkeyi kimliği yaptı. Bütün Kürt halkını gerçeklerin savunucusu yaptı. Bugün yüzlerce kadın gazetecinin bu sorumluluğu alarak koşuyor olması, büyük bir cesaretle sorumluluklarını hayata geçiriyor olması, Gurbetelli Ersöz’ün aramızda olduğunun göstergesidir.”
‘ÖZGÜR KALEMLERİN ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNEMLİDİR’
Sonrasında Kürt siyasetçi ve Gurbetelli Ersöz’ün arkadaşı Gültan Kışanak konuşma gerçekleştirdi. 90’lı yıllarda yaşanan işkenceleri, katliamları ve gazetecilerin yaşadığı zorlukları anlatan Gültan Kışanak, “Gerçekler karanlıkta kalmayacak sloganıyla yola çıktık. İyi gazetecilik yaptık, güçlü yoldaşlık yaptık, dost olduk, yoldaş olduk. Hakikatleri karanlıkta bırakmama sözünün gereğini yerine getirdik. Gurbetelli arkadaşımızın şahsında bu hakikat yolculuğuna emeğini katan, bedel ödeyen yaşamını yitiren tüm Özgür Basın şehitlerini saygıyla anıyorum. Savaşlarda önce hakikat öldürülür. Savaşlar ancak yalanla toplumlara kabul ettirilebilir. Savaşlar ancak gerçekleri gizleyerek meşrulaştırılabilir. O nedenle barış mücadelesi için özgür kalemlerin özgürlüğü önemlidir. Barış toplum hakikati öğrendiği zaman gelir. Biz hakikati anlatabilirsek, yüreklere nakşedebilirsek, Kürdün acısını, yarasını, direnişini, kadınların mücadelesini ve umudunu yeterince anlatabilirsek, o zaman barışı kazanmak mümkün olacak. O yüzden Özgür Basının aynı zamanda barışı kazanma mücadelesi olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.
‘BARIŞI İNŞA ETMEK İÇİN GAZETECİLİK YAPALIM’
Gurbetelli Ersöz’ün gazeteye gittiği 1993 yılının yeni bir barış sürecinin konuşulduğu bir yıl olduğunu sözlerine ekleyen Gültan Kışanak, “Eğer o gün barışı kazanabilseydik, belki Gurbetelli arkadaşımız ve niceleri bugün aramızda olacaktı. Tüm özgür kalemlere, kaleminin onuruna inanlara çağrı yapmak istiyorum: Barışı kazanmak için sözümüzü kuralım. Barışı, demokratik toplumu inşa etmek için gazetecilik yapalım. Hakikati yazalım. Hakikati ne kadar çok insana ulaştırırsak, barışı inşa etmekte o kadar kolay olacaktır. Gurbetelli arkadaşımız ve ardıllar, öylesine silinmez bir iz bıraktılar ki, bu izi takip eden onlarca, yüzlerce başarılı kadın gazeteci var. Hem halkının gerçeklerini hem kadınların yaşadıklarını yazıyorlar, anlatıyorlar, kamuoyu oluşturmaya, eşit ve özgür yaşamı kurmaya gayret ediyorlar. Yolunuz açık olsun, yolumuz açık olsun. Özgür kalemlerimizle barışı inşa ettiğimiz günler hepimizin boynunun borcu olsun” ifadelerini kullandı.
‘ÇOK GÜÇLÜ BİR KADIN’
Sonrasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı ve Gurbetelli Ersöz’ün arkadaşı Eren Keskin’in törene gönderdiği görüntülü mesaj izletildi. Eren Keskin’in mesajı şu şekilde: “Gurbetelli Ersöz, Kürt kadın gazeteciliğin en önemli isimlerinden biri. Gurbetelli aynı zamanında Musa Anter gazeteciliğinin de bir devamcısı. Musa Anter’in o çok sevdiği, ‘Evlatlarım’ dediği gazetecilerin bir devamı Gurbetelli. Gurbetelli aynı zamanda çok direngen, onurlu bir kadın. İnsanlara eşit ilişki kuran, hiyerarşi yaratmadan genel yayın yönetmenliğini başarıyla yapan, cezaevinde başını hiç eğmeyen ve inandıkları uğruna, mücadelesi uğruna yaşamını hiçe sayan çok güçlü bir kadın. Onu büyük saygı ve sevgiyle anıyorum.”
DAYANIŞMA MESAJLARI
Avukat Şenal Sarıhan ise törene dayanışma mesajı gönderdi. Şenal Sarıhan’ın mesajında şu ifadeler yer aldı: “Değerli kadın arkadaşlar, öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. MKG Derneği tarafından, Gurbetelli Ersöz adına düzenlenmiş ve alanında ilk olan bu önemli etkinliğe farklı çalışmalarım nedeni ile bizzat katılamadığım için üzgünüm. Her alanda iki kez ezilen kadınların erkek egemen toplumumuzda yaşadıkları acılarını ve dirençlerini görünür kılan kadın habercilik ödülüne layık görülen tüm kadın arkadaşlarımızı yürekten kutluyorum. Derneği Türkçe ve Kürtçe habercilik için iki ayrı ödül düzenlemiş oluşunu anadile saygı çerçevesinde değerli buluyorum. Her alanda çifte baskı altında olan kadınların, cesaretle yürüttükleri mücadelenin ve başarılarının, tüm kadınlara örnek olacağına inanıyorum. Dostluğun, barışın ve sevginin egemen olacağı günlerin geleceği inancıyla ödül kazanan arkadaşlarımızı kutluyorum.”
Gazeteci Ceren Bayar’ın gönderdiği dayanışma mesajını şu şekilde: “Bugün Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde barışa evrilmesini umut ettiğimiz bir süreci takip edebiliyorsak, başta Gurbetelli Ersöz olmak üzere Kürt kadın gazetecilerin emeği çok büyük. Onların 90’lardan bugüne açığa çıkardıkları hakikatler olmasa, bugün barışı konuşuyor olamazdık. Görüyoruz ki Gurbetelli Ersöz’ün gazetecilik inadı nesilden nesile aktarılıyor. İşte bu ödül töreni de bu inadın devam edeceğinin, Gurbetelli Ersöz’ün mirasının güçlenerek büyüyeceğinin kanıtı. Gazetecilik inadını her şeye rağmen sürdüren, bu ödül törenini emek emek gerçekleştiren tüm kadınlar iyi ki varsınız. Aranızda olamadığım için çok üzgünüm.”
Belgeselci Sibel Tekin ise, “Hakikati, ötekini, görünmeyeni daha çok gören kadınların bu mesleği yapması, yapmaya devam etmesi dileğiyle herkese selamlar” mesajını gönderdi.
KÜRTÇE HABER DALI
Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Gazeteciler Semiha Alankuş, Hatice Kamer ve Hesna Muhemed’in jüri üyeliğini yaptığı Kürtçe Haber Dalı’nda Birincilik Ödülüne JinNews’ten Rojda Aydın ve Dilan Babat’ın “Kiryarê ku destdirêjî 12 zarokan kir, tiryakê ji ku peyda dike?” konulu haberi layık görüldü. Gazetecilere ödüllerini Özgür Kadın Hareketi (Tevgere Jinen Azad-TJA) aktivisti Berivan Elter verdi.
Rojda Aydın, töreninin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, “Gurbetelli bize bir miras bıraktı. Mücadelesi her zaman gönlümüzde. Kadınların, toplumun sesi olmak için sorumluluğumuzu yerine getireceğiz” diye kaydetti. Rojda Aydın, ödülünü Nagihan Akarsel’e adadı. Dilan Babat ise “Gurbetelli Ersöz’ü anlatmaya yetecek kelime yoktur. Bize bu yolda ışık oldu. Kadın mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi” diye belirtti. Dilan Babat ise ödülü İran’da molla rejimine karşı direnen Pexşan Ezizi, Zeynep Celaliyan ve Werişe Muradi’ye adadı.
TÜRKÇE HABER DALI
Gültan Kışanak, Tuğçe Tatari, Pınar Öğünç ve Pınar Ural’ın jüriliğini yaptığı Türkçe Haber Dalı’nda ise Birincilik Ödülü Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Zeynep Durgut’un “Şirnex’te özel savaş: Uzman çavuşların da olduğu ‘fuhuş çetesi’” haberine verildi. Zeynep Durgut’a ödülünü Jineoloji Dergisi Yayın Kurulu üyesi Figen Aras verdi. Zeynep Durgut, “Gurbetelli Ersöz şahsında bütün Özgür Basın şehitlerini anıyorum. Onların ışığı yolumuzu aydınlatacak. Kürt kadınların üzerinde zorlu bir politika yürütülüyor. Biz de Özgür Basın çalışanları olarak, hakikatti bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız” dedi. Zeynep Durgut ödülünü katledilen gazeteci Cihan Bilgin’e adadı.
JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ
Türkçe Haber Jüri Özel Ödülü, iki kadın gazeteciye verildi. Yeşim Oruç kadın cinayetlerinin neden önlenemediğini araştırarak kamuoyu gündemine taşıdığı “Gözardı edilen gerçekler, görünmeyen failler” başlıklı haber dosyasıyla; Necla Demir Arvas ise “Tutsak gazeteci 8 Mart ruhunu anlatıyor” başlıklı haberiyle ödüle layık görüldü. Necla Demir’e ödülünü Gazeteci Nezahat Doğan, Yeşim Oruç’a ise Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen verdi. Necla Demir Aras, ödülü tüm tutsak kadınlar adına aldığını kaydetti. Yeşim Oruç, “Kadın cinayetleri politiktir. Hakikati ortaya çıkarmaya devam edeceğiz” diyerek, ödülünü başta Rosîda Mêrdîn olmak Özgür Basın şehitlerine adadığını belirtti.
‘DEVLET ŞİDDETİ’
Gazeteciler Nezahat Doğan, Halime Parlak ve Heval Arslan’ın jüri üyeliğini üstlendiği Video –Görüntülü Haber Dalı’nda ise birinciliğe “Görüntülerle Silopiya’daki devlet şiddeti” başlıklı haberiyle JinNews’ten Derya Ren layık görüldü. Derya Ren’e ödülünü Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Eşbaşkanı Zeynep Karayılan verdi. Derya Ren, “Hiçbir zaman kamerayı kapatmadık. Annelerimizin uğradığı işkenceyi kayıt altına aldık ve dünyaya duyurduk. Bu sene barış konuşuluyor. Gazeteciler olarak barış için çalışmamızı güçlendirmemiz gerekiyor” diye belirtti. Derya Ren, ödülü Özgür Basın şehitleri ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlere adadığını belirtti.
FOTOĞRAF DALİ ÖDÜLÜ
Gazeteciler Laura Domenech, Nişmiye Güler, Reyhan Hacıoğlu ve Beritan Canözer’in jüriliğini üstlendiği Fotağraf Dalı Ödülü ise “Aşımsız Bellek” isimli fotoğrafıyla Pir Haber Ajansı’ndan (PİRHA) Fatoş Sarıkaya’ya verildi. Fatoş Sarıkaya, ödülünü Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Kesira Önel’in elinden aldı. Fatoş Sarıkaya, fotoğrafının anlam ve önemini anlatarak, “Bizler sadece tanık değiliz, aynı zamanda dayanışmayı büyüten özneleriz. Bu nedenle kadın gazetecilerin varlığı çok önemli” dedi. Fatoş Sarıkaya ödülünü Suriye’de katledilen Alevi kadınlara ve kadın gazetecilere atfettiğini belirtti.
Sonrasında gazeteci Özlem Akarsu Çelik’in törene gönderdiği mesaj okundu. Mesaj şu şekilde: “Gurbetelli Ersöz, biz gazeteciler için sadece ‘Özgür Basın’ geleneğinin önemli bir temsilcisi değildir. Ne zaman ‘Türkiye basın tarihi’, ‘Barış gazeteciliği’ ya da ‘Medyada toplumsal cinsiyet eşitliği’ anlatsam, yine onun adını anarım. ‘İlk kadın genel yayın yönetmenlerimizden… Bu adı hafızanıza iyi kazıyın” derim. “Gazetecilikteki ısrarından vazgeçip mücadeleyi başka saflarda sürdürmek zorunda kalması ise bu toprakların ayıbıdır’ diye devam ederim. Gurbetelli Ersöz’ü minnetle anıyor, anısı önünde saygıyla eğiliyorum.”
Fotoğraf Dalı Jüri Özel Ödülüne de “Sokakta binlerce Aric” isimli fotoğrafı ile gazeteci Sonay Ödüngit değer görüldü. Ödülü Amed Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Demet Ceylan taktim etti. Fotoğrafının öneminden bahseden Sonay Ödüngit, ödülünü Rojava’daki kadınlara adadığını kaydetti.
ONUR ÖDÜLÜ BARIŞ ANNELERİ’NE
Onur Ödülü ise Barış Annelerine verildi. Ödülü Barış Anneleri adına Mürvet Demir’e, gazeteci Münevver Karademir verdi. Barış Annesi Mürvet Demir, kadınların her alanda olduğunu belirterek, kendi yazdığı şiiri okudu.
Tören, Eylül Nazlıer’in seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu. (Kaynak: MA)